LELEGLER
Günümüz Bodrum topraklarının ilk sahipleri ve buraları iskan edenler kimlerdi?
Antik dönem tarih ve coğrafya yazarlarının verdikleri bilgiler ve son arkeolojik araştırmalar ışığında bu soruya güvenle cevap verebiliriz ki,onlar Lelegler’di.
Bodrum yarımadasının ilk uygar insan topluluğu tarafından iskan edilmesinin hikayesi, Troya’nın düşüşü ile başlar.
Bodrum, binlerce yıldır tüm insanlığın ilgisini çeken bir yaşam alanı.İşte bu yüzden Anadolu’nun bu güzel coğrafyası ve yerli insanları bu güzelliklere sahip olmanın bedelini işgallerle, savaşlarla ve bitmek bilmeyen mücadelelerle ödemiştir.
Anadolu yerli halklarının, topraklarının işgali M.Ö.1200 lerde Troya’nın Helen’lerce düşürülmesi ile başlar, sırasıyla Pers, Makedonyalı İskender ve Roma ile devam eder.
Homer’den öğrendiğimize göre; Lelegler, Troya yakınlarında Satnioeis nehri ( Bugünkü Tuzlu Çay) kıyısında Pedasos şehrinde, Kralları Altes boyunduruğunda yaşarlardı. Helenlerin Troya saldırması ile Troya’lıların yanında belki de tarihin ilk işgaline karşı koymak için savaşa girdiler.
Fakat Troya, Lelegleri ve tüm Anadolu’nun yerli halklarının yardımlarına rağmen savaşı kaybeder. Troya’nın düşüşü ile tüm batı Anadolu’da Helen soylu Dor’ların ve Ion’ların işgalline uğrar.
Dünyanın ilk coğrafyacısı olan, Strabon’dan öğrendiğimize göre; Troya savaşında Leleglerin şehri Pedasa Helen Başkomutan Aşil tarafından yakılıp, yıkılır. Bunun üzerine Lelegler daha güneye göç eder ve bugünkü Bodrum yarımadasına yerleşir, yeni Pedasa’yı burada kurarlar. Yine Starabon göre yarımadanın batı ucunda bulunan Myndos’dan, doğudaki Bargilya’ya kadar olan bölgede çoğalıp buralarda şehirler kurarlar.
Bu şehirler sırasıyla Pedasa, Termera, Myndos, Uranium, Telmisos, Madnasa, Side, Syangela, ’dır. Yarımadanın yüksek tepelerinde hala bu şehirlerden kalma taş duvar örgüleri, anıt mezarlara ait izleri bulmak mümkündür.
Antik yazarlara göre Lelegler sadece Bodrum yarımadasında değil, tüm Karya bölgesinde etkin olmuşlardır.Milet’ten Aphrodisias’a kadar Leleg mezarları ve kalelerinin bulunduğunu belirtirler.
M.Ö. 377’de Mousolos, Perslere bağlı olarak Karya’ya kral olur ve Karya’nın başkentini Milas’dan bugünkü Bodrum’a taşır.O tarihten itibaren Kral Mousolos, yarımada da dağınık olan Leleg şehirlerini merkezde toplayarak daha güçlü bir başkent olarak, Halikarnassos’u yaratır.
İzmir’li Ozan Homer Lelegler ile Kar’ları ayrı olarak saysada, bir çok kaynakta Karlar, ile Lelegler bir olarak anılır. Tarihte, Heredot olsun, Strabon olsun yada yakın çağlarda Mansel, Cook, Bean ve Bradt gibi araştırmacı ve arkeologlar, Lelegleri hep Karyalı’larla bir tutmuş, onları akraba olarak göstermişlerdir.
Lelegler’in en önemli özellikleri, onların yapı ve savaş alanındaki ustalıklarıdır.
Herodot`un aktardığına göre M.Ö.499 yılından sonra Pers ordusu Labranda'da Karia’lıları bozguna uğratmış ve Bodrum yarımadasını ele geçirmek için ilerlediğinde Pedasa’daki
Leleg ve Kar savaşçılar bu orduyu pusuya düşürerek imha etmiştir.Belkide savaş alnındaki bu ustalıkları yüzünde Homer onlardan “Savaş sever, kıvrık yaylı Lelegler” diye bahseder.
Yapı ustalıklarının kanıtlarında birisi ise, Torba sırtlarında 3000 yıldır ayakta kalmayı başaracak kadar sağlam, günümüz insanını kendine hayran bırakacak kadar estetik Leleg krallarından birine ait tümülüs anıt mezardır.
Bugünkü Gümüşlükten, İasos ve Ören’e kadar olan bölgede özellikle denizden uzak, savunma anlamında avantajlı tepelerde Lelegler’e ait yapı, kale duvarı, gözetleme kulesi ve anıt mezar kalıntılarını yaygın olarak görebiliriz.Tüm bu kalıntılar o kadar yaygındır ki, her şeyin ötesinde bu toprakların ilk sahiplerinin Leleg’lerin günümüzdeki parçaları olarak hala tepelerden bizi gözlemektedirler.
( Yazı&Foto by: Özay KARTAL E-Posta: ozay@oguz-ozay.com ) |