Kent bugünkü Dalyan kasabasına bağlı Fiyord tipi Dalyan Çayı’nın(Calbis) sağ yakasında Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz’e bağlayan kavşak noktasındadır. Antik çağın en önemli liman kenti olan Kaunos günümüzde denizden uzaklaşmıştır.
Herodotos tarafından bir bölge gibi bahsedilen Kaunos, Karia kentleri arasında kentsel doku açısından en iyi korunmuştur. En parlak dönemlerine M.Ö.IV.yy. ve sonrasında, Hekatomnitler sülalesiyle girmiştir. Daha önce Pers savaşlarının etkisinde kalan kent, M.Ö.133 de Roma’ya bağlansa da Rodos, Seleukos ve Ptolemaios’lar arasında sürekli yer değiştirmiştir. Yine antik yazarlar tarafından, sazlık alan olmasından dolayı “Sağlıksız Şehir” olarak adlandırılmasına karşın Kaunos’lular bunu kabul etmemişlerdir.
Kentin tanrılarına ait tapınakların diğer kentlerden farklı olarak kompleks yapılar halinde olduğunu görmekteyiz. En önemli tapınak olan Teras Tapınağı, kare biçiminde ki çeşitli odalardan ve giriş tapınağından oluşmakta ve ortada yer alan yuvarlak yapı bu alana önem kazandırmaktadır. İki basamak ile girilen yapının ortasında, dairesel adak taşı yer almaktadır. Bu taşın alt seviyelerinde Baitylos denilen yekpare taş, erken dönem inancı (M.Ö.V-IV.yy.) açısından önemlidir. Hemen terasın kuzeyinde yer alan Apollon kutsal alanı ziyafet binası, kutsal kaya odası, Artemis kayalığı gibi bölümlere ayrılır. M.Ö. IV.yy.a ait olduğu düşünülen tiyatronun güneydoğusunda yer alan, Dionysos’a ait olduğu anlaşılan ve tiyatro kültü ile bağlantılı bir tapınak keşfedilmiştir. Kaunos’lu kadınların bereket bayramını kutladığı, küçük kalenin kuzeybatı köşesinde yer alan dikdörtgen teras Demeter Terası’dır. Bunun dışında stoaya bitişik olarak Aphrodite Euploia kutsal odası ile her ne kadar yeri bilinmese de Quintos Vedios Capito anıtı üzerindeki yazıttan bu şahsın aynı zamanda Leto kutsal rahibi olduğu bilinmektedir. Ayrıca taşlarının bir kısmı yakınındaki bir yapıda kullanılan ve ölçüm platformu olarak adlandırılan 15 m. çapında basamaklı alan çeşitli hücrelere bölünmüş ancak dini bir karakter taşımadığı düşünülmüştür . Monopteros olarak adlandırılan bir diğer yapı kare biçimli, zengin üst yapısı ve heykel örnekleri ile iç limanın batısında yer almaktadır.
Kentin iç liman ve güney liman olarak adlandırılan iki limanı vardır. İç limanın zincirle kapatıldığı diğerinin ise açılan kapısı nedeniyle kapı girişli olduğu düşünülmektedir. Bu limanları olasılıkla değişen jeolojik yapıdan dolayı tedbir olarak yapıldığı veya mevsimsel olduğu ileri sürülebilir.
Kentin kuzey ve güney olmak üzere iki Akropolü vardır. İç Limanın doğusunda olan birinci Akropol tepesi üzerinde geç dönem kalesi yer almakta ve üzerindeki kaleden dolayı Kale tepesi (herakleion), ikinci tepede de geç dönem kalesi yer almakta ve Persikon olarak adlandırılmaktadır. Kamu binaları içerisinde Stoa ve Agora iç limana bakmaktadır. İassos’da kare biçimli olarak karşımıza çıkan Pazar yeri burada uzunlamasına inşa edilmiş ve etrafına Roma döneminde yarım daire şeklinde heykel kaideleri ve önemli kişiler için anıtlar eklenmiştir. Bunlardan en erken olan Maussollos ve Hekatomnos’a ait heykel kaideleri önemlidir. Bir diğer önemli yapı çeşme binası olarak kullanılan ve cephesi agoraya dönük batı duvar üzerinde Gümrük kuralları yazılmıştır. Sert kurallar içeren nizamname, Kaunos’un ticari iniş çıkışlarından dolayı yabancı tüccarların kente gelmesini cazip kılan bir dizi önlem ve ayrıcalıkları içermektedir. Akropolisin kuzeyinde Pelaestra ile kompleks oluşturan T biçimli hamam Roma dönemine ait olup oldukça sağlam yapılardandır.
Kentte sur duvarları dışında M.Ö.IV.yy. öncesine ait mimari saptanamamıştır. M.Ö.VI.yy. dan başlayarak çeşitli formlarda sur duvarları ele geçmiştir. Çeşitli kuleler ile desteklenen M.Ö.IV.yy.(Klasik dönem) surları sağlam ve oldukça uzun bir alanı kaplamaktadır.
Kent Nekropolü (Mezarlık) kaya mezarlarından oluşmuştur. “Tapınak Cepheli” olarak betimlenen mezarlar, kente tekneyle gelirken sağ tarafta kalmakta ve gelenleri selamlamaktadır. Mezarların basit niş ve tapınak cepheli olarak ayrılması insanlara arasındaki sınıf farklarını göstermesi açısından ilginçtir.
Kent Hıristiyanlaştırma döneminde önemli kilise yapılarıyla karşımıza çıkmaktadır. Olasılıkla deniz seviyelerindeki değişim nedeniyle İassos’dan farklı olarak ticari değerini yitirmiş ve birçok Batı Anadolu kenti gibi Bizans döneminde Roma Kilisesine bağlı duruma gelmiştir. Özellikle Palaestra yapısının ortasına kurulan kubbeli Bazilika, burasının (elde kanıt olmamasına rağmen) önceki dönemlerde bir kutsal alan olabileceğini akla getirmektedir. Az araştırılmış bir diğer Bazilika ise iç limanın kuzeyinde inşa edilmiştir.
|